Dünya Gazetesi yazarı Naki Bakır, “Gıda fiyatlarında dünya ile makas iyice açıldı” başlıklı köşe yazısında Türkiye’deki ve dünyadaki gıda fiyatlarını karşılaştırdı. Türkiye’de uygulanan sıkı para politikalarıyla enflasyonda düşüş yaşanırken gıda fiyatlarındaki artışın kendini koruduğunu belirten Bakır, Mart 2022 verilerini yayınladı.
Buna göre, FAO Gıda Fiyat Endeksi’ne göre dünyada gıda fiyatları Mart 2022’ye kıyasla halen yüzde 19,7 daha düşükken, Türkiye’de bu dönemde gıda fiyatları yüzde 300’ün üzerinde arttı. Gıda fiyatlarının çeşitli nedenlerle arttığını belirten Bakır, bu dönemde en çok yumurta fiyatının değiştiğini belirtti. Bakır’ın o yazısı şu şekilde;
“Yaklaşık iki yıldır uygulanmakta olan sıkı para esaslı programın ilk yılında yükselişe devam eden enflasyon, iç tüketimi ve kurları baskılayıcı önlemlerin etkisinin hissedilmesi ile son on bir aydır geriliyor. Ancak enflasyonun başlıca kaynağı olan gıda fiyatları artış hızı görece yavaşlamakla birlikte hala enflasyonist etki potansiyelini koruyor. Son bir yıldaki fiyat hareketleri, bu açıdan Türkiye’nin pandemi sonrası başlayan dünya ile ayrışmasının büyük oranda devam ettiğini ortaya koyuyor.
2025’in ilk dört ayında dünyada yaşanan radikal siyasi gelişmeler, küresel ticaret savaşları, artan gerilim ve zirveye çıkan ekonomik kırılganlığa rağmen dünya gıda fiyatlarındaki artış yüzde 1’i bulmazken, aynı dönemde Türkiye’deki artış yüzde 15’e yaklaştı. Gıda fiyatlarında dünya-Türkiye makası son bir yılda 30 puana yakın açıldı.
AYRIŞMA BU YIL DA DEVAM ETTİ
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) tüketici fiyat endeksine (TÜFE) göre gıda fiyatlarının Türkiye’de aylık bazda yüzde 2,01 arttığı nisanda, Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) verilerine göre bir kısmı fiilen sıcak savaş yaşayan dünya ülkeleri ortalamasında yüzde 0,9’luk bir artış gösterdi.
TÜİK’in baz aldığı fiyatlara göre Türkiye’de gıda fiyat artışının yüzde 14,7 olduğu ocak-nisan döneminde dünyadaki artış ise sadece yüzde 0,7 oldu. Dünyada yaygın olarak ticareti yapılan gıda emtialarının uluslararası fiyatlarındaki aylık değişimlerinin izlendiği FAO’nun Gıda Fiyat Endeksi’ne göre dünyada fiyatlar bu yıl ocak ayında yüzde 2,1 düşüş kaydetmiş, şubatta yüzde 1,5, mart ayında da yüzde 0,4 artmıştı.
DÜNYADA GERİ ÇEKİLDİ, TÜRKİYE’DE KATLANDI
Covid 19 pandemisi koşullarında 2021’in son çeyreğinde dünyada yükselişe geçen ve Rusya-Ukrayna savaşıyla ivmelenen gıda fiyatları Mart 2022’de en yüksük düzeyleri görmüştü. 2014-2016=100 bazlı FAO Gıda Fiyat Endeksi anılan tarihte 159,7 ile tepe noktaya ulaşmıştı.
İzleyen dönemde sevk ve tedarik sıkıntılarının önemli oranda ortadan kalkmasıyla dünya genelinde düşüşe geçen dünya gıda fiyatlarında bazı aylar itibarıyla yükselişler yaşansa da genel olarak aşağı yönlü seyir izledi ve Nisan 2024 itibarıyla 119,2’ye kadar inmişti. Endeksin Nisan 2025 itibarıyla 128,3 olan değerine göre dünyada gıda fiyatları son bir yılda da yüzde 7,6 artış kaydetti. Türkiye’de ise TÜİK’e göre gıda fiyatlarındaki yıllık artış yüzde 36,09’a ulaştı.
Gıda fiyatlarının Nisan 2024 düzeyi her iki bazda da 100 kabul edildiğinde bu yıl aynı ay itibarıyla bu düzey Türkiye’de 136,09’a çıkarken, dünyada 107,63’e yükseldi. Buna göre sadece son bir yıldaki fiyat değişimlerine göre bile gıdada Türkiye ile dünya arasındaki makas 28,45 puan açıldı. Aradaki fark, özellikle geçen yıl ekimden itibaren daha hızlı açılmaya başladı ve bu eğilim giderek ivme kazandı.
PANDEMİ SONRASI DERİN AYRIŞMA
Gıda fiyatlarını yükselten pandemi döneminden çıkışla dünyada fiyatlar gerilerken, bu süreçte hızlı fiyat artışları devam eden Türkiye dünya ile negatif yönde ayrışmaya devam etti.
Gıda fiyatları için tepe nokta olarak Mart 2022 baz alınırsa, FAO Gıda Fiyat Endeksi, son bir yıldaki yüzde 7,6’lık artışa rağmen bu yıl nisan itibarıyla o tarihteki düzeyinin hala yüzde 19,7 altında. TÜFE’ye göre Türkiye’de ise gıda fiyatları Mart 2022-Nisan 2025 arasında kümülatif olarak yüzde 300,2 artmış bulunuyor. Buna göre dünyada gıda, bazı aylarda arızi artışlar kaydetse de pandemiden bu yana ciddi oranda ucuzlarken, Türkiye’de tam tersine bir süreç yaşandı. Pandemiden çıkışın üzerinden geçen yaklaşık 3 yıllık dönemde Türkiye’de gıda fiyatları Ağustos 2024 dışında tüm aylarda artış kaydetti.
ENFLASYONUN İKİ ANA KAYNAĞI
TÜFE’de 24,97 ile en yüksek ağırlığa sahip olan gıda ve alkolsüz içecekler grubundaki her yüzde 1’lik fiyat artışı genel enflasyonu 0,25 puan dolayında büyütüyor.
Nisanda aylık TÜFE artışı yüzde 3 olurken, gıdadaki aylık artışın yüzde 2,01’le bunun altında gelmesi, dezenflasyon yönünde olumlu bir gelişme. Ancak gıdadaki bu artış aylık manşet enflasyona 0,51 puan katkı yaptı. Nisandaki gelişmeye rağmen ilk dört ay itibarıyla gıda grubundaki fiyat artışı yüzde 13,36’lık manşet enflasyonun üzerinde gerçekleşti. Dört aydaki kümülatif enflasyonun yüzde 3,7’lik kısmı bu dönemde yüzde 14,7 artan gıda fiyatlarından kaynaklandı.
TÜFE bazında yıllık enflasyon nisan itibarıyla yüzde 37,86 olurken, yüzde 36,09’luk yıllık gıda enflasyonu bunun altında gerçekleşti. Son bir yıldaki enflasyona en büyük katkı, bu dönemde yüzde 74,07 artış yaşanan konut harcama grubundan geldi. Endekste yüzde 15,22 ağırlığa sahip olan konuttaki artış yıllık enflasyona 9,98 puan katkı yaptı.
Ancak gıda ve alkolsüz içecekler grubunda son bir yıldaki yüzde 36,09’luk artışın genel enflasyona katkısı da 9,21 puanla buna yakın gerçekleşti. Enflasyonu yükselten faktörler arasında gıdanın ikinci sıraya kayması, aylar itibarıyla kira artış tavanı olarak halen manşet enflasyonun çok üzerinde seyreden on iki aylık ortalamalara göre enflasyonun baz alınmasından kaynaklanıyor. Gıdadaki fiyat artışları ise görece hız kesmekle birlikte endeksteki ağırlığı dolayısıyla hala önemli boyutta enflasyonist etki yaratmaya devam ediyor.
GIDA FİYATLARI NEDEN HIZLI ARTIYOR?
-Olumsuz iklim koşulları, sulu tarım ve teknik bilgi yetersizliği, yanlış arazi kullanımı, erozyon, sanayi, kentleşme gibi amaçlarla kullanım paralelinde kaliteli tarım arazilerinin azalması gibi nedenlerle özellikle bazı ürünlerde arz-talep dengesizliği.
-Kuraklık, sel gibi arızi durumlar yanında tarımsal üretimdeki yapısal sorunların gıda arzını düşürerek fiyatların artmasına yol açması.
-Yaygın market zincirleri eliyle piyasada ithal gıda ürünlerin payının yükseltilmesi.
-Dövizdeki yükselişlerin ithal ürünlerin fiyatlarına doğrudan yansıyarak gıda fiyatlarını artırması.
-Gübre, mazot gibi tarımsal girdi fiyatlarındaki artışların maliyetleri yükselterek gıda fiyatlarına yansıması.
-Girdi maliyetlerindeki yükselişler nedeniyle üretimin finansmanında zorlanan çiftçilerin üretimi bırakması yüzünden arz kaybı.
-Kura bağlı artan akaryakıt fiyatları dolayısıyla nakliye ve diğer maliyetlerdeki artışların tarım ürünlerinde yüzde 200’leri aşan tarla-market farkına yol açması.
EN YÜKSEK YILLIK ARTIŞ YUMURTADA
TÜİK’in TÜFE kapsamındaki gıda ve alkolsüz içecekler ana harcama grubunda yer verdiği ürünler içinde son bir yılda en yüksek fiyat artışı yüzde 108,7 ile yumurtada gerçekleşti. Bunu yüzde 76,1’le taze meyveler, yüzde 70,7 ile toz kakao, yüzde 70,5’le çikolata ve şekerlemeler, yüzde 67,1’le kahve, yüzde 66 ile taze balık, yüzde 51,1’le ekmek izledi.
Kahvaltılık tahıl ürünleri yüzde 48,8, bisküvi, kek, kraker, yufka, baklava gibi fırıncılık ürünleri yüzde 48,1 ve taze sebzeler yüzde 44,1’le son bir yılda fiyatı en çok artan ilk on ürün arasında yer aldı. TÜFE’de gıda ve alkolsüz içecekler harcama grubunda yer alan 37 gıda ürünü içinde son bir yılda yüzde 5,4’le fiyatı gerileyen tek ürün tavuk eti olurken, diğer gıda ürünlerinde de yüzde 13,9’la yüzde 43,7 arasında fiyat artışları yaşandı”
Kaynak: ODA TV